96.1 KLPX radyo istasyonundan Larry Mac ile yaptığı yeni bir röportajda, efsanevi rock sanatçısı Alice Cooper’a, her yeni turneye çıktığında canlı performanslarını nasıl dinamik tuttuğu soruldu. Cooper, şu ifadeleri kullandı:
“Öncelikle, kendimi en iyi müzisyenlerle çevreliyorum. Grubumdaki herkes en iyilerin en iyisi. Davulcumuz ‘Rock’taki En İyi Davulcu’ ödülünü kazandı. Nita Strauss, ‘On Yılın Gitaristi’ seçildi. Bunlar bulabileceğiniz en iyi müzisyenler. Ve hepsi çok iyi arkadaş, bu yüzden aralarında ego çatışması yaşanmıyor. Ben de onlara, ‘Egoyu sahnede istiyorum ama sahne dışında istemiyorum’ dedim. Zaten doğal halleri de böyle. Çoğu grup üyeleri birbirinden nefret eder ama bizimkiler her gece birlikte vakit geçirir. İşte bu, onları bu kadar iyi yapan şey. Biri bir fikirle geldiğinde, örneğin, ‘Burada Go To Hell çalsak iyi olur’ dediğinde, ben de ‘Evet, (eşim) Sheryl burada kırbaç dansı yapabilir’ gibi fikirler eklerim. ‘Hadi yarın deneyelim’ deriz. Eğer işe yararsa, performansa dahil ederiz. Herkesin sahnede ne olması gerektiğiyle ilgili fikirlerini paylaşmasına izin veriyorum. Son kararı ben veriyorum ama çok fazla şeyi deniyoruz. Kulağa doğru geliyorsa, deneriz. Hollywood Vampires projesinde de aynı durum söz konusu. Joe Perry, Johnny Depp ve ben birlikteyiz ve bu grup sekiz yıldır bir arada. Bu süre içinde tek bir tartışma bile yaşanmadı.”
Cooper’a Hollywood Vampires’ın yeniden turneye çıkma planları olup olmadığı da soruldu. Ünlü sanatçı bu soruya şu yanıtı verdi:
“Geçen yıl çıkmamız gerekiyordu ama Johnny iki film projesi aldı. Joe ise Aerosmith’in gelecekte ne yapacağını bilmediği için biraz belirsizlik yaşıyor. Ama Joe’nun kendi grubu var ve onunla turneye çıkıyor. Bu grupta en büyük sorun, benim, Joe’nun ve Johnny’nin programlarının aynı anda boş olması gerekiyor. Bu yüzden bir yıl önceden plan yapmalıyız. ‘Johnny, turneye çıkmak için bize iki ay ayırabilir misin? Joe, sen de? Ben de programımı ona göre ayarlayacağım.’ Ancak o şekilde turneye çıkabiliriz.”
Cooper, Johnny Depp hakkında da şunları ekledi:
“Herkesin kendi projeleri var. Özellikle Johnny, inanılmaz yoğun çalışıyor. Ama inanılmaz iyi bir insan ve harika bir gitarist.”
Daha önce bildirildiği üzere, eski Guns N' Roses gitaristi Gilby Clarke, 31 Ocak’ta Augusta, Georgia’daki Bell Auditorium’da Alice Cooper ile ilk canlı performansını gerçekleştirdi. Clarke, turneye çıkamayan Nita Strauss’un yerini aldı. Aslında Strauss’un yerine Orianthi’nin sahneye çıkması planlanmıştı ancak yaşadığı bir sakatlık nedeniyle turneye katılamadı.
Alice Cooper, korku filmlerinden, vodvilden ve garaj rock’tan ilham alarak şok edici bir hard rock tarzı yaratmasıyla biliniyor. Elektrikli sandalyeler, giyotinler, sahte kanlar ve boa yılanlarıyla dolu sahne şovlarıyla ünlü olan sanatçı, dünya çapında turlamaya devam ediyor ve en bilinen karanlık, korku temalı şovlarını sergiliyor.
Daha önce 96.1 KLPX’e verdiği bir röportajda Cooper, sahne gösterisinin yıllar içinde nasıl evrildiği konusunda şunları söylemişti:
“70’lerde bir izleyiciyi şok etmek çok daha kolaydı. Günümüzde kimse gerçekten ‘şok rock’ yapmıyor, ama bu unsurlar hala sahne şovumuzda var çünkü izlemek eğlenceli. Giyotini görmek hala keyifli çünkü öncesinde yaşananlardan dolayı gerçekten içine çekiliyorsunuz. Alice karakteri sahnede neler yaşayacak, gerçekten endişeleniyorsunuz. İşte benim istediğim de bu; seyircinin şovun içine dahil olması. Biz fazla lazer efekti kullanmıyoruz çünkü odak noktasının Alice karakteri olmasını istiyorum. Onun başına neler geldiğini, sahnede ne yaptığını seyircinin hissetmesini istiyorum. Ama tüm bunlar, herkesin bildiği şarkılar eşliğinde gerçekleşiyor: Feed My Frankenstein, Poison, No More Mr. Nice Guy ve tabii ki finalde School’s Out.”
En son albümü Road ile büyük bir başarı yakalayan Cooper, bu konsept albümde turne hayatının heyecanlarını ve zorluklarını anlatıyor. Turnelerinde her zaman olduğu gibi uzun süredir birlikte çalıştığı ekibi ona eşlik ediyor: Ryan Roxie (gitar), Chuck Garric (bas), Tommy Henriksen (gitar), Glen Sobel (davul) ve Nita Strauss (gitar).
Yıllık programında altı ay boyunca turneye çıkan Cooper, kendi tarzını ‘rock psikodraması’ olarak tanımlıyor. Eski ve yeni hayranlarıyla sahnede bir araya gelmekten büyük keyif alıyor. ‘Şok rock’ın mimarı olarak tanımlanan Cooper, hem orijinal Alice Cooper grubu döneminde hem de solo kariyerinde, statükoyu sarsarak ve otoriteyi sorgulayarak nesiller boyu izleyicileri etkilemeye devam etti. Gerçek dünyanın zaten yeterince şoke edici olduğu günümüzde bile, tıpkı iyi bir korku filmi gibi, her an izleyicileri şaşırtmayı ve onlara tehlike hissi vermeyi sürdürüyor.
Rock ‘n’ roll üzerindeki etkisi ve pop kültürdeki yeri uzun zaman önce kabul edilen Cooper, platin albümler, kapalı gişe turneler ve sayısız ödül ve başarıyla dolu kariyerinde neredeyse ulaşamayacağı hiçbir şey bırakmadı.
Comentarios