'The Lord Of The Riff' geri döndü! Günümüzde, eski usül gitar virtüözlerinin sonuncusu olarak da anılan ve gitar konusunda bir ekol yaratan Zakk Wylde'ın; Ozzy Osbourne'nun gitaristliğini yapmasıyla beraber 1987'de başlayan kişisel şöhreti, müzik dünyasına bir armağan niteliğinde olan grubu Black Label Society ile yıllardır devam ediyor.
Black Label Society, geçtiğimiz ay yayınlanan Doom Crew Inc. isimli 11. stüdyo albümlerindeki başarısı ile kendisini bir kez daha kanıtladı. Albüm, Set You Free şarkısının, akustik akoruyla oldukça sakin başlıyor. Melodik pasaj, bir Black Label Society albümü için şaşırtıcı olsa da, devamında sert vuruşlu rifflere hızlıca geçiş yapılıyor. Sabbath'tan ilham alındığı belli olan rifflerle devam eden Set You Free, Dario Lorina ve Zakk Wylde'ın paslaştığı solo bölümüyle doruğa ulaşıyor. Wylde, albüm için yapılan basın açıklamasında da Dario Lorina'nın albümdeki etkisini anlatmak için “Her zamankinden daha fazla çift gitarlı bir albüm” ifadelerini kullanmıştır.
Albümün ikinci şarkısı Destroy & Conquer, her ne kadar blues rock unsurlarını barındırsa da speed metalin kaosundan güç alıyor. Set You Free'nin yarattığı akustik havayı kırıyor ve yine beklenilen şekilde Black Sabbath'ın tanıdık rifflerini duyduğumuz bir parça oluyor. Parçanın solosunda hızı arttırarak kulaklarımızı kilitleyen bölümünden sonra, albümün üçüncü parçası olan You Made Me Want To Live şarkısına geçiş yapıyoruz. ''You gave me life, took away the pain” sözleriyle aşka övgü niteliğinde olan şarkı, çarpık şekilde duyduğumuz gitarlar ve sözleriyle, Wylde'ın sadece gitarıyla değil söz yazarlığı konusunda da yadsınamayacak derecede yeteneği olduğunu kanıtlıyor. Şarkı, duygusal şarkı sözleri ve karanlık müzikalitenin başarılı bir kontrpuanını oluşturuyor.
Dördüncü şarkı olan Forever And A Day, balad niteliğinde. Hatta bu özelliğiyle müzikal olarak da Black Label Society'nin In This River şarkısına da oldukça benziyor. Albümün öne çıkan parçalarından biri de, çarpıcı riffler ve adeta yanan solo gitarlara katmanlı armoni vokallerin eşlik ettiği Forsaken oldu. Albümün ikinci balad parçası sayılabilecek Love Reign Down, bilindiği üzere 2000 yılında çıkmış Stronger Than Death albümündeki versiyonundan oldukça farklı olan hafif bir piyano parçasıdır.
Fakat albümün bu noktasında, Black Sabbath etkisine geri dönülüyor. Albümün dokuzuncu parçası olan Gospel Of Lies, klasik riff yapısı ve Zakk Wylde taktiği içeren alışılmış derecede iyi sololarıyla Black Sabbath'ın Black Sabbath şarkısına en çok yaklaşan parça oldu
Albümün sonlarına doğru gelirken iyimser, gürültülü ve yüksek enerjili bir şarkıya geçiş yapıyoruz: Gather All My Sins. Bu şarkı albümün diğer kalanından biraz daha güneye ait, biraz daha blues ve boogie rock unsurları içeriyor. Hatta bir noktada ZZ Top dinliyor gibi hissedebilirsiniz. John DeServio ve Jeff Fabb şarkının başından sonuna kadar bas gitar ve bateride destekleyici bir görev üstlenirken bu sırada asıl olarak enerjiyi yükselten bir unsur var: Dario ve Zakk arasındaki solo değişimleri.
Kapanış ise Farewell Ballad ile oluyor. Adında geçtiği üzere, soloların ve müzikalitenin diğer parçalara oranla biraz daha geri planda kaldığı fakat sözleriyle ve duygusal ritmiyle albümü toparlayan ve güzel bir bitiş yapan balad niteliğinde bir parça.
''Alone, I greet the empty silence | A face I've yet to meet | Void of words and without feeling''
Doom Crew Inc., heavy metal grubundan beklenecek kadar hızlı ilerlemiyor ve hatta duygusal bir aşk şarkısına dönüşebilecek birkaç introya da sahip ama dinleyicinin bir Black Label Society albümünden beklentisini oldukça karşılıyor. Tüm Black Label Society albümleri gibi, bu albüm de Black Sabbath'ın groove ve swagger etkilerini taşıyor.
Black Label Society'nin yıllardır birlikte çalıştığı çok sayıda proje ve müzisyenden ilham alan bir karışım içeren Doom Crew Inc.; Wylde'ın, enstrümanı üzerindeki saf ustalığını ve kontrolünü fark etmeden çılgın gitar rifflerinde kaybolmak için birebir.
Comments