13 Ekim gecesi, KüçükÇiftlik Park’ın yeşil bahçesi, metal müziğin üç güçlü grubunun riff'leri ve sınırsız enerjisiyle yankılandı. Türk metal müziğinin öncüsü Pentagram, efsanevi şarkıları ve dinamik performanslarıyla sahnede fırtınalar estirirken, hardcore metalin mükemmel birleşimini sunan Radical Noise, güçlü sözleriyle adrenalini doruklara taşıdı. Özellikle Radical Noise'u canlı izlemek, yıllardır hayalini kurduğum bir anı gerçeğe dönüştürmüştü. Küçük yaşlarda keşfettiğim bu grup, metal müziğin karanlık ve sert dünyasında benim için bir kapı aralamıştı; ama bir türlü canlı performanslarını izleme şansını yakalayamamıştım. O gece sahneye adım attıklarında hissettiğim heyecan tarif edilemezdi. Uzun yıllar süren bekleyişin sonunda, bu denli yüksek bir kitleyle olmak muhteşemdi. Açılışı yapan Razor Inc etkileyici sahne performanslarıyla bizi geceye hazırladı.
Razor Inc.
Konserlerin sonuna kadar ön taraflarda kalmak, yakından sahneyi izlemek her zaman yapabildiğim bir şey değil. Açıkçası Razor Inc.’i bilsem de, çok dinlediğim ve hakim olduğum bir grup değildi. Ama bilin bakalım ne oldu? Şu an yazıyı yazarken arkada çalıyorlar… Konserde o kadar etkilendim ki eve gelir gelmez diskografilerine daldım. Sahne performansları ve grup üyelerinin birbirleriyle uyumu inanılmazdı. Yazıya başlamadan biraz bakındım ve grubun yakın zamanda müzikal yolculuğuna yeni kararlarla ve başlangıçlarla devam etme kararı aldığını gördüm. Bar programlarını sonlandıran grup, bundan sonrasında kendi parçalarını çaldığı konserlerde boy gösterecek. Hak ettiği değeri görmesi dileğiyle, diyor; playlistlerinizde yoksa eklemenizi ve diskografilerine şöyle bir göz gezdirmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. İlk cümlemi de şöyle tamamlayayım: İlk gruptan son gruba kadar sahneye kitlendiğim bir konser oldu.
Radical Noise: İsyanın Sesi
Dediğim gibi, bu kısım benim için bambaşka bir deneyimdi. Henüz parçalarında verdikleri sosyal mesajları anlayamayacak yaşlarda keşfettiğim grubu canlı izleyebileceğimi hiç düşünmemiştim. Radical Noise, Türkiye’de bir benzeri daha bulunmayan enerjide bir grup. Ayrıca, bence gelmiş geçmiş en güzel grup ismine sahipler! Radikal ve yüksek bir gürültüden daha güzel ne olabilir ki! Her neyse, Wall of Death yapacak yaşı çoktan geçmiş olduğum için pıtı pıtı kenara kaçıp o muhteşem enerjiye yakından tanık olmak güzeldi. Sahnedeki enerjileri tükenmek bilmedi; keşke daha uzun çalsalar dedim. "Çığlık," "Angry Son," ve "Bazen" gibi kült parçalarını çaldılar. Özellikle "Çığlık," benim için başka bir yerde ve canlı dinlemek paha biçilemezdi. Yaşadığımız bu zor zamanlarda radikal bir ses duymak hepimize çok iyi geldi bence.
Pentagram: Efsanevi Bir Direniş Manifestosu
37 yıllık serüveniyle Türkiye’nin en köklü metal grubu olan Pentagram, bu konserde son albümü Makina Elektrika’nın yanı sıra Trail Blazer, Anatolia ve MMXII gibi unutulmaz albümlerinden "Geçmişin Yükü," "Şeytan Bunun Neresinde," "Bir" ve "Sonsuz" gibi ölümsüzleşen parçaları da seslendirdi. Konserin açılışında, Hakan Utangaç ve Metin Türkcan’ın unutulmaz performansları seyirciyi coşturdu. "Şeytan Bunun Neresinde" çalındığında, kalabalığın sesi, metal müziğin birliğini ve gücünü haykırarak yankılandı. Ardından sahneye davet edilen Ogün Sanlısoy, ilk parçasından önce son zamanlarda ülkemizde sıkça tanık olduğumuz barınak adı verilen zindanlara ve hayvan katliamına dikkat çekti. Bu, müziğin ötesinde toplumsal bir farkındalık yaratarak dinleyicilere duygusal bir an yaşattı. Sanlısoy’un sözleri, salondaki her bireyde derin bir etki bıraktı ve herkes bu anın ağırlığını hissederek, müziğin sınırlarını aşan bir deneyim yaşadı.
Murat İlkan, sağlık sorunlarına rağmen sahnedeki kararlılığı ve güçlü vokaliyle izleyenleri büyüledi. "Dark Is The Sun" parçasını seslendirirken, notalarıyla kalabalığın ruhunu yakaladı; her bir kelimesi, metal müziğin duygusal derinliğini gözler önüne serdi. Gökalp Ergen’in sahnedeki enerjisi ve duruşu, seyircilere unutulmaz anlar yaşattı. Tüm vokaller bir araya gelerek "Sur," "Uzun İnce" ve "Sonsuz" şarkılarını seslendirdiğinde, sadece sahneye kitlenip bu şölenin tadını çıkarttık. Pentagram, sadece müziğiyle değil, sahnedeki güçlü duruşuyla da bir efsane olduğunu bir kez daha kanıtladı. Her an, metal müziğin ruhunu ve enerjisini en derin noktalarda hissettirdi; Konserde yine kemik kadro vardı. Dolayısıyla enerjinin sebebi de bu olmalı.
Tüm bunların yanı sıra, konserin başlangıcında aslında tüm bunlardan daha önemli bir an yaşandı. Konser öncesinde, Pentagram, tüm üyelerin hayvanlarla çekilmiş fotoğraflarından oluşan bir slayt gösterisi sunarak, son dönemde ülkemizde yaşanan hayvan katliamlarına dikkat çekti. Bu, yalnızca bir müzik etkinliği değil, aynı zamanda derin bir toplumsal mesaj taşıyan bir anıydı. "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" ve "6284'ü uygula!" ‘’Yasayı geri çek!’’ gibi sloganlar, tek yürek yaptı hepimizi. Müzik sadece bir ses değil, toplumsal yaralara dokunan güçlü bir manifestodur. Bu yüzden, toplumumuzun karanlığına ışık tutan grupları takdir ediyor ve daha da çoğalmalarını umuyorum. Çünkü müzik, değişimin ve manifestoların en etkili yolu!
Ülkemizde son zamanlarda yaşanan katliamlar, hem hayvanlar hem de kadınlar için bir utanç kaynağı haline geldi. Hayvanlar, insanlık dışı koşullarda öldürülürken, kadınlar ise yaşam hakkı için savaşmak zorunda bırakılıyor. Bu barbarlık, toplumsal duyarsızlığın ve adalet sistemindeki eksikliklerin bir yansıması. Hayvanları ve kadınları korumak için çıkarılması gereken yasalar, yalnızca kağıt üzerinde kalmamalı; aksine, gerçek anlamda uygulanmalı ve toplumda güçlü bir bilinç oluşturulmalıdır. Bu tür bir vahşet karşısında sessiz kalmak, insan olmanın en büyük utancıdır.
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır.
6284’ü Uygula.
Yasayı Geri Çek.
Yüksek ses ve gürültüyle kalınız. \m/
Comments