Tarihin en çok satan, en çok dinlenen tüm tarihin gelmiş geçmiş en başarılı heavy metal albümü Black , Metallica'nın 12 Ağustos 1991'de Elektra Records tarafından satışa sunulan bugün yayınlanışının yıldönümü olan 5. albümüdür.Metallica, albümün adı hakkında birçok tartışma yaptı; üyeler onu Five olarak adlandırmayı veya şarkılardan birinin adını kullanmayı düşündüler, ancak sonunda "basit tutmak istedikleri" için Black ismini verdiler.
Metallica albümleri içinde bir ilk olarak Nielsen SoundScan takibi başladığından beri Amerika Birleşik Devletleri'nde en çok satan albümlerden biridir. Albüm, 2012 yılında Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği (RIAA) tarafından 16 kat platin sertifikasına sahipti ve Amerika Birleşik Devletleri'nde on altı milyondan fazla kopya satarak SoundScan döneminde bunu yapan ilk albüm oldu.Albüm, ABD albüm listelerine bir numaradan girip dört hafta boyunca liste başı kaldı ve albüm listelerinde 629 hafta yer aldı.Aynı zamanda, Pink Floyd'un The Dark Side of the Moon'dan (1973) sonra tarihin en uzun listelerde yer alan ikinci albüm oldu.Globalde başarasıyla da on ülkede bir numaradan çıkış yaptı ve arka arkaya dört hafta Billboard 200'ün zirvesinde kaldi.1992'de en iyi metal performansı ödülü de bu albüme gitti.
Bu başarılar ve albümün patlama yapmasıyla grup uzun bir turneye başladı. Ağustos 1991'de şarkıları sahnede çalmaya başlayan grup Monsters of Rock festivali ile Avrupa'da birçok yerde sahne aldı ve de 28 eylül 1991'de 1.6 milyon kişi önünde SSCB'de efsane bir performans gösterdi.Sadece bir ay önce bir darbe girişimi yaşayan ülkede, bu kadar kişinin batıdan gelen Metallica'ya bu kadar ilgi göstermesi ve konserdeki görüntüler, sadece birkaç ay sonra resmen dağılacak Sovyetlerin son dönemini temsil eden en özel anlardan oldu. 29 ekim 1991'de ise turneleri resmi olarak başladı.Bu turnenin ikinci bölümünde 25 haziran 1993'te Türkiye'ye de geldiler.Turne 21 ağustos 1994'te bitti.Yani üç sene boyunca neredeyse durmadan konser verdiler.
Bu albümden önce benim de Cliff Burton'un baslarını arasam da Black albümün altyapısından daha uzun karmaşık sarkilar barindiran en sevdiğim albümleri diyebileceğim katıksız bir thrash metal şöleni And Justice For All ile kariyerinin en agresif ablümünü yapmış olan grup (incelemesini ben yapmak isterdim ama hali hazırda sayfamızda bulabilirsiniz) bir anda farklı bir tarzla daha kolay dinlenen , radyoda çalınabilecek daha ağır ilerleyen şarkılara sahip Black albümle dünyaya bu müziğin yayılmasında öncülük etmiş çok iyi bir thrash metal grubuyken dünyanın en iyi heavy metal grubu hatta rock grubu bile denilebilecek konumuna gelmiştir.Bunu yaparken daha kısa ve kompakt şarkılar kullansa bile en azından metal duruşundan büyük ölçüde taviz vermemiştir.
Albümün bir öncekilerden değişiklikleri açıkça hissedilirdi.Black albümünün şarkıları genelde olduğu gibi James Hetfield ve Lars Ulrich tarafından yazıldı.Yazılan sözler , doğası gereği önceki Metallica albümlerinden daha kişisel ve içe dönüktü; Rock, Hetfield'ın şarkı yazımında Bob Dylan, Bob Marley ve John Lennon'dan ilham aldığını söyledi.İkili, şarkıları Ulrich'in Berkeley'deki evinde besteledi.Şarkıların bir kısmına Kirk Hammett ve Jason Newsted de katkıda bulundu ayrıca albüm kayıtları öncesinde Mötley Crüe'nün Dr. FeelGood albümünde prodüktörlük yapan Bob Rock, albümün hazırlıkları için davet edildi.Prodüktörlüğü Bob Rock’ın devralmasıyla Metallica müzikal açıdan thrash metalden çok ticari bir heavy metale yaklaştı. Lars Ulrich’in daha komplike olan davulları sadeleşti ve bununla birlikte değişimin temeli atıldı.One’ın solosunda tapping’den tapping’e koşan adam wah pedalının hakimiyeti altına girmeye başladı.Rock, Metallica'nın tanıdık kayıt rutinini değiştirdi."The Unforgiven"daki çellolar ve "Nothing Else Matters"taki orkestra gibi genellikle heavy metal grupları tarafından kullanılmayan enstrümanlar, Rock'ın ısrarı üzerine eklendi.Rock ayrıca, önceki albümde neredeyse duyulamayan bas gitarın sesini yükseltti. Rock, prodüksiyonun "kolay" olmasını bekliyordu, ancak grupla çalışmakta sorun yaşıyordu, bu da grup üyeleriyle albümün bazı yönleri hakkında sık sık yoğun tartışmalara yol açıyordu.Rock, istedikleri sesi elde etmek için gerektiği kadar kayıt yapmaları konusunda ısrar etti.Albüm üç kez yeniden düzenlendi ve 1 milyon dolara mal oldu. Sorunlu yapım, Ulrich, Hammett ve Newsted'in eşlerinden boşanmasıyla aynı zamana denk geldi; Hammett, "bu suçluluk ve başarısızlık duygularını alıp müziğe yönlendirmeye, ondan olumlu bir şey çıkarmaya çalıştıkları" için bunun çalmalarını etkilediğini söyledi. bunlarla birlikte kayıt deneyimi o kadar stresliydi ki, Rock kısaca grupla bir daha çalışmamaya yemin etti ama Grup ve Rock arasındaki tartışmalara rağmen, Metallica ile 2003 albümü St. Anger'a kadar çalışmaya devam etti.
Black Album’de gördüğümüz bu değişimler bana göre asla kötü bir değişim değil çok daha eleştiriyi hak eden albümleri vardır.James Hetfield’ın vokalleri bir önceki albümün de esintilerini taşıyarak çok daha farklı ve etkili bir noktaya ulaştı.Prodüksiyon açısından da oldukça dengeli ve başarılı olan albüm Metallica’yı çok daha farklı bir noktaya taşıdı.
Günümüzün en büyük metal grubu hangisi diye sorulsa herhalde birçoğumuzun Metallica demesini sağlayan bu albüm tüm metal dünyası için mihenk taşı kült bir albüm olma özelliği taşıyor. Popüler kültüre en yakın albüm olmasıyla birçok eleştirler alsa da en sevdiği Metallica albümü bu olanlar poser ilan edilse de metal camialarının bu albüme verdikleri düşük puanlar kabul edilemez."Davayı sattılar.” perspektifinden bakar ve önceki Metallica’yla kıyaslarsanız, Black daha zayıf bir albüm olarak gözükebilir. Seksenlerde fırtına gibi esen ve metal tarihinin yazıldığı albümleri yapan, size ait olan bu müziğin yaratım sürecinde büyük emeği olan bu grubun, bir anda popüler kültürün malzemesi haline gelip bu müzikle alakası olmayan çok kişi tarafından dinlenmesi alakasız yerlerde çalar olması (bir magazin programında çalan Wherever I May Roam ve Sad But True ezgilerini dinlemenin siniri beynime bir kurşun gibi vurmuştu) elbette ki benim gibi pek çok Metallica hayranını derin buhranlara sürüklemiştir aslına bakılırsa bu albüme gelen tepkilerin asıl sebebi de budur.Yani hiçbir metalheadin “Nothing can save you /Justice is lost /Justice is raped /Justice is gone” diye headbang yaparken birden “So close, no matter how far/Couldn't be much more from the heart” demekten rahatsız olduğunu düşünmüyorum çünkü bilirsiniz ki her metalheadin içinde ponçik yumuşak bir taraf vardır ama tabiki bu metal camiasının dışına bu kadar yayılmış olmasını istemezdim çünkü diğerleri ile olan farklılığınızın ortadan kalkıp, onlarla aynı şeyi paylaşmaya, aynı şeyden zevk almaya başlamak, muhakkak ki benim ve bir sürü insanın canını sıkmıştır ama albümü bu duygusallıkla yerden yere vurmak çok haksız olurdu.
• Black Album kapağında görülen 'Yılan', 'Don't Tread On Me' lafının da esin kaynağı olan, 'Culpepper Minute Men' bayrağından geliyor.
Şimdı şarkıları incelemeye geçelim:
1. Enter Sandman
"Enter Sandman", 29 Temmuz 1991'de Metallica'nın baş single'ı olarak yayınlandı; Billboard Hot 100 single listesinde 16 numaraya ulaştı ve Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği (RIAA) tarafından Platin sertifikası aldı.Enter Sandman , Metallica'nın 1991'deki isimsiz albümleri için yazdığı ilk şarkıydı.Bir çocuğun kabusları konseptini ele alan albümün giriş parçasının asıl mimarı, Soundgarden'ın 1989 tarihli Louder Than Love albümünden esinlenerek yazdığı gitar riffiyle Kirk Hammett'tir , Ulrich, "Enter Sandman"ı, tüm bölümlerinin Kirk Hammett'e atfedilen ana rifften türediği "tek riffli bir şarkı" olarak tanımladı ve bunu dinleyiciye nasıl sunmak gerektiğini de tespit eden ve şarkıyı sunulabilecek en iyi hale getiren Lars Ulrich , Hammett'ın rifini ikiye bölerek ilk kısmını üç tekrarla verdikten sonra ikinci bölümü çaldırarak muazzam bir iş ortaya çıkarmış sonra da bu rifi önce clean gitar ile azıcık dinletip, daha sonra Lars Ulrich'in davulu üstüne distortionlı gitar ile alıştıra alıştıra dinletip sonra da bir tnt patlaması gibi headbangten kendimizi alamayacağımız bir şekilde şarkıya büyük gazla giriş yaptırmıştır. Hetfield uzun süre vokal melodileri ve sözler bulamadı ve "Enter Sandman"ın kulağa "akılda kalıcı ve bir nevi ticari" geldiğini hissetti.Metallica tarihinde ilk kez Ulrich ve yapımcı Bob Rock, Hetfield'a onun daha iyi sözler yazabileceğini düşündüklerini söylediler. Yine de, Ulrich'e göre şarkı, sözleri olmadan önce bile "tüm kaydın temeli, kılavuzu" idi.Şarkının tamamına bakınca babasının huzurla uykuya yatırdığı çocuğun rüya gibi başlayan gecesinin kabusa dönmesini anlatan sözler bir korku filmi gibi geriyor.Şarkıya adını veren Batı folklorundan çocukları uyutan bir karakter olan Sandman, çocukların uykuya dalmasına yardım eden bir masal kahramanı iken bu şarkıda "bir gözün açık uyu" sözü ile beraber bir kabus yaratan kötü bir karaktere dönüyor.Başta masum gibi gözüken baba da gitgide şeytani bir hale geliyor.Klip boyunca korkunun hakim olduğu ve görüntulerin kesik kesik olduğu şarkının en özel yerlerinden biri solodan sonra duyduğumuz bir yerde okuduğum "Yattım Allah kaldır beni / Nur içine daldır beni / Can bedenden ayrılınca / İmanla gönder beni" türkçeye çevirisiyle beni güldüren babanın oğluna dua etmeyi öğrettiği sahne.Buradaki çocuk prodüktör Bob Rock'ın oğlu Mick Rock.Grup, 9 yaşındaki Mick'i bu performansında ötürü teşekkür etme amacıyla İngiltere'ye bir konsere uçurmuş.Şöyle bir ayrıntı var ki Megadeth de aynı duayı Go to Hell şarkısında kullandı kim daha önce yazdı bilmiyoruz ama Megadeth Metallica davasını bilmeyeniniz yoktur.Enter Sandman , Metallica'nın ikinci müzik videosu ve Metallica'nın ilk klibiydi. Aynı zamanda Wayne Isham tarafından yönetilen altı Metallica müzik videosunun ilkiydi.Müzik videosu 1992 MTV Video Müzik Ödülleri'nde En İyi Hard Rock Video ödülünü kazandı ve En İyi Görüntü Yönetmeni ve En İyi Kurgu dallarında aday gösterildi.
2. Sad But True
Sad But True stüdyoda Queen'in 'Stone Cold Crazy' parçasını kaydederken tesadüfen oluşmuştur.Prodüktör Bob Rock şarkı için şunları anlatıyor : "Birdenbire, bu da dahil olmak üzere her şarkının E anahtarında olduğunu fark ettim. Bunu grubun dikkatine sundum onlara Mötley Crüe'nin yapımcılığını üstlendiğim ve Metallica'nın sevdiği Dr. Feelgood'da grubun D'ye geçtiğini söyledim.Metallica sonra D'ye geçti ve işte o zaman riff gerçekten çok büyük oldu. Ne olursa olsun durdurulamayacak bir güçtü."Metallica'nın o döneme kadar yaptığı tek drop d akorlu şarkı olduğundan mütevellit Kirk Hammett Black album turnesinde sadece bu şarkıda dümdüz siyah bir gitar kullanırdı ve o gitar görüldüğü anda Sad But True geldiği anlaşılırdı.Bob Rock'in da anlattiğı gibi güçlü riff , ağır ritim ve davul ataklarıyla sert bir şekilde kafaya dank ettiren headbang'in kralını yaptıran aşkı, hayatı, nefreti, öfkeyi, sadakati anlatan ; karmaşık sözler yerine basit ve açık ifadelerle bezenmiş müthiş gaz bir parça.Bu özelliklerden dolayı da yazının başında bahsettiğim gibi televizyonda, haberlerde şiddet içeren, savaş gösterilen ya da gündeme bomba gibi düşen skandal magazinsel bir haberin ya da sahnenin arkasına direk dayarlar güzelim parçayı bu gerçekten sinir bozucu.Bazı kaynaklara göre uyuşturucu hakkında yazılmış bir parçadır, hatta dikkat edilirse bizzat uyuşturucunun ağzından yazılmış olduğu söylenir ama ben buna ihtimal vermiyorum zira grubun fazlasıyla uyuşturucu karşıtı söylemleri mevcut.Klibindeki görüntüler "Live shit binge and purge - San Diego" konser kayıtlarındandır.Ayrıca Snoop Dogg canlı performansında hem gangsta hem rock halini almıştır.
3. Holier Than Thou
Metallica albümünün yapımcılığını üstlenen Bob Rock, bu parçanın kendisiyle ilgili olduğunu düşündü. Aslında bu, şarkıcı James Hetfield'ın müzik endüstrisindeki diğer insanların hatalarına parmakla işaret etmekte hızlı olanlara duyduğu kızgınlıkla ilgilidir. Playboy dergisine 2001 yılında verdiği bir röportajda Hetfield, bunu "daha aptal şarkılardan biri" olarak değerlendirdi. Rock, 2011'de Music Radar ile yaptığı bir röportajda şunları söyledi: "Grup, bu şarkı hakkında hala benimle dalga geçiyor çünkü potansiyel bir single olarak gözüme çarpan ilk parçaydı.Enerjisini ve temposunu hala beğeniyorum. Çok ölümcül bir ısırığı var."
4. The Unforgiven
Metallica'nın en baba kült şarkılarından bir tanesidir.Lars Ulrich, grubun bir ballad fikriyle yeni bir şey denemek istediğini açıkladı. Grup, önceki balladları "Fade to Black", "Welcome Home (Sanitarium)" ve "One"da görüldüğü gibi standart melodik dizeler ve ağır koro yerine, ağır, bozuk dizeler ve daha yumuşak bir tonla dinamiği tersine çevirmeyi seçti.Açılış bölümü, Ulrich tarafından icra edilen vurmalı çalgılar ve ayrıca az miktarda klavye içermektedir.Hetfield'ın daha sonra Klasik Albümler: Metallica - Metallica belgeselinde açıkladığı gibi, korna girişi esasen The Unforgiven'dan (bir Western filmi) alındı ve ardından kaynağı gizlenecek şekilde tersine çevrildi. Kirk Hammett, stüdyoda bulduğu fikirlerin işe yaramamasının ardından solosunun "ham duygunun" son dakika doğaçlaması olduğunu söyledi. Sonuçtan memnun olan Hammett, bunun gelecekteki şarkılarda daha az senaryolu sololar çalmasının başlangıç noktası olduğunu söyledi.
Canlı performanslarda şarkının sonlarına doğru stüdyo kaydında olmayan ikinci bir solo kısmı eklendi.Şarkıya eşlik eden bir video yayınlandı. Siyah-beyaz video, hayatını penceresiz taş bir odada geçiren, esaret altında doğmuş çıplak ayaklı bir çocuğu konu alıyor. Video ilerledikçe, yaşlanarak bir yetişkine ve ardından yaşlı bir adama dönüşür. Tüm hayatını bir pencere oluşturmak için taşa oyarak geçirirken, ara sıra sahip olduğu tek eşyayı da kavrar: bir madalyon. Taş odanın diğer tarafında başka bir tutsağın yaşadığı ima ediliyor. Video, yaşlı adamın nihayet mal varlığını bırakacağı bir pencere oluşturmasıyla sona erer. Pencereyi yaptığında oluşturduğu taş kareyi kullanarak hücreye erişmek için sürünerek geçtiği tüneli kapatır, sonra ölmek için uzanır. Videonun 11:33 uzunluğunda, "teatral" bir versiyonu mevcuttur ve videonun ana bölümünün zaman çizelgesinden önce gelen birkaç dakikalık tanıtım sahneleri içerir. Bu sürüm, grubun 2006 müzik videosu derlemesi olan The Videos 1989–2004'te yayınlandı.
Bu şarkıyla ilgili sarkastik bir anım var.Kendimi bildim bileli yazılar yazarım ve bu konuda okul dönemlerimde ödüller alırdım öğretmenlerim sürekli yarışmalara sokarlardı.Çanakkale Zaferi'nin yıldönümü için bir kompozisyon yarışması vardı ve öğretmenlerim katılmam için ısrar ediyorlardı ama gerek yazasımın olmamasından gerek farklı meşguliyetlerimden bir türlü yazı çıkaramadım ve son gün evde bu şarkıyı dinlerken sözlerine daha çok yoğunlaştım sonrasında şarkının türkçe çevirisini kopyalayıp onu kompozisyonun konusuna uyarladım , öğretmenime gönderdim çok beğendi yarışmaya gönderdik ve ilde derece aldığım haberi geldi şok oldum.Yazı hala duruyor belki bir gün paylaşırım.Beni sahneye çağırırken yazımın başındaki cümleleri yani bu şarkının giriş sözlerini söyleyerek çağırmalarına ayrı gülüyor metale olan unholly önyargılardan kaynakli (Şeytan bunun neresinde?) metal bir şarkının çevirisiyle kazandığım ödüller arasında Kuranı Kerim olmasına ayrı gülüyorduk.
5. Wherever I May Roam
Wherever I May Roam' ismini Tom Waits'in şarkı sözlerinden almıştır. Şarkının girişi, grup için olağandışı enstrümantasyonuyla dikkat çekiyor: gong ve sitar gibi Asya enstrümanlarının yanı sıra, fazla seslendirilmiş bir Warwick on iki telli bas.Bu 12 telli bas, yalnızca birkaç vurgulu notayı vurgulamak için giriş sırasında efekt için kullanıldı ve ardından kaydın geri kalanında ana bas enstrümanı olarak standart akortlu 4 telli bir bas kullanıldı. Şarkı, grubun canlı konserleri sırasında sıklıkla icra ediliyor ve canlı S&M ve eşlik eden DVD'sinin yanı sıra 2019 S&M2'de San Francisco Senfoni Orkestrası (Michael Kamen tarafından yönetilen) ile seslendirildi. Canlı icra edildiğinde, grup giriş için her zaman orijinal sitar kayıtlarına güvenmiştir (grup dramatik etki için ilk vurgulu notaya girer); ancak, S&M konserleri için gitarist Kirk Hammett, ESP elektro gitarına geçmeden önce giriş için bir Danelectro elektrikli sitar kullandı. Müzik videosunda Metallica'nın Wherever We May Roam Turu sırasında sahne arkasında ve konserdeki görüntüleri vardır.Solonun girişini de Hammet Hendrix den esinlenerek bulduğunu söylemiştir. "Zaten tüm gitaristler birbirlerinden esinlenir" şeklinde de devam etmiştir sözlerine.Parça en sevdigim şarkılar arasinda ve çivi gibi sözleriyle benim hayat felsefemi oluşturuyor.Şarkının başında sizi sanki sahra çölünde sürünen sakin bir yılanın yerine koyuyor sonrasında sizi alıp götürüp boş çöllerde ordan oraya anlamsızca gezinen bir avareye döndürüyor.Şarkının bitiminde solo devam ediyor yani yollar devam ediyor.
6. Don't Tread On Me
Metallica'nin underrated sarkilarindan biri.Başlık, Amerikan Devrim Savaşı ile bağlantılıdır. Gadsden bayrağının sloganını "Don't Tread On Me" sözleri oluşturuyor ve albümün kapağında bayrağın üzerindeki yılan resmi yer alıyor.
Enstrümantal giriş, West Side Story müzikalinden popüler bir şarkı olan "America" dan sekiz ölçülü bir cümle kullanıyor. 12 dakikada 104 bpm gibi orta tempodadır. Sözler, Amerikan Devrimcisi Patrick Henry'nin "özgürlük ya da ölüm, gururla selamladığımız şey" satırıyla "bana özgürlük ver ya da ölüm ver" sözüne atıfta bulunuyor. "Barışı sağlamak, savaşa hazırlanmaktır" sözü Latince atasözü Si vis pacem, para bellum'a atıfta bulunur ("Barış istiyorsan, savaşa hazırlan"). Çıngıraklı yılan görüntüleri içeren sözler, Benjamin Franklin'in çıngıraklı yılanın Amerikan Ruhu için iyi bir sembol olduğunu öne süren makalesinden esinlenmiştir. Hetfield, şarkının albümlerinin düzen karşıtı tonuna bir tepki olduğunu söyledi ...Ve Justice for All: "Bu, bunun diğer yüzü. Amerika çok iyi bir yer. Kesinlikle öyle düşünüyorum. Ve bu duygu ortaya çıktı. çok gezmekten. Belirli yerlerin nelerini sevdiğinizi ve onca boktan boktan şeye rağmen neden Amerika'da yaşadığınızı öğreniyorsunuz. Orası hala takılmak için en uygun yer."Hetfield ayrıca "Şarkıyı seviyorum ama birçok insanı şok etti, çünkü herkes bizim savaş karşıtı olduğumuzu düşünürken savaş yanlısı olduğunu düşündü ve yaptığımız tek şey şarkı yazmak. , politik olarak herhangi bir tarafta durmuyoruz ve bence bu şarkıyı canlı çalmak harika. Biz burada, Avrupa'da çalıyoruz ve insanlar şarkılardan korkmuyor. Irak'ta çalmadık. veya henüz İran." Ana gitar riffi, Kanadalı endüstriyel grup Front Line Assembly'nin 1994 tarihli Millennium albümlerinden "Surface Patterns" şarkısında örneklenmiştir.Şarkı, muhafazakar haber dergisi National Review'den gazeteci John J. Miller tarafından "En Büyük 50 Muhafazakar Rock şarkısından" biri olarak seçildi; Listede 9. sırada yer alan Miller, bunu "güç yoluyla barış doktrinine bir övgü" olarak övdü.
7. Through The Never
Hetfield, "Ne olduğu konusunda kulağa hitap edebilecek kapsayıcı bir konu veya isim bulduk. Through The Never tam da buna uydu çünkü bu filmi tarif etmenin bir yolu yoktu. Nedir? Konser görüntüleri mi? Anlatı mı? Aksiyon filmi mi? Belgesel mi? Bu şey nedir? Kimse ne olduğunu bilmiyor. Bilinmenin ne olduğunu bilmiyoruz. Bir şarkının olabileceği kadar belirsiz bir başlık bulduk." Ve ekliyor "Benim için 'Through The Never' şarkısı insanın zihnini ve bizim ne kadar sınırlı olduğumuzu keşfetmekle ilgiliydi. Bu şarkı bir bakıma bazı sınırları aşıyor olabilir."
8. Nothing Else Matters
Nothing Else Matters", Hetfield'ın tur sırasında kız arkadaşını kaybetmesi hakkında yazdığı bir aşk şarkısıydı.Şarkı Billboard'da 11 numaraya kadar yükseldi. Mainstream Rock Tracks listesi, UK Singles Chart'ta 6 numara, Danimarka'da 1 numara ve diğer birçok Avrupa listesinde ilk ona ulaştı. "Nothing Else Matters", müzik video oyunu Guitar Hero: Metallica'da oynanabilir bir parça olarak yer aldı. Metallica'nın en bilinen ve en popüler şarkılarından biri olarak kabul edilen bu şarkı, canlı performansların vazgeçilmezi haline geldi.
Shakira'dan Miley Cyrus'a kadar birçok şarkıcının yorumladığı Apocalyptica yorumunun günümüzün popüler Netflix dizilerinden "Wesnesday"de yayınlandığı dünyayı büyük etkisi altına alan bir şarkıdır.Bugün poser'lerin marşı olarak da bilinse dinlediğiniz görüldüğü anda nasıl metalcisin diye sert eleştirilere de tutulsak poserların yüksek sesle has metalcilerin kısık sesle dinlediği o efsane power balladı 1990'da Hetfield "evden uzakta olma konusunda canı sıkkınken" turne sırasında yazdı.Başlangıçta, Hetfield kendisi için yazdığından şarkının yayınlanması planlanmıyordu ve normalde şarkılarında bahsettikleri konulardan farklı olduğu için bu şarkıyı gruba sunmada bile çekinceleri vardı ancak davulcu Lars Ulrich duyduktan sonra albüm için düşünüldü ve grup tarafından 13 Ağustos 1990'da kaydedilen dört demo şarkıdan biriydi.Hetfield'ın gitar solosu çaldığı birkaç Metallica şarkısından biridir.Hammett, albüm turuna çıkana kadar şarkıyı nasıl çalacağını öğrenmediğini belirtti. Orkestra düzenlemeleri, daha sonra grupla S&M üzerinde işbirliği yapacak olan ödüllü besteci Michael Kamen tarafından yazıldı.Müzik videosu 26 Şubat 1992'de MTV'de yayınlandı. Adam Dubin tarafından yönetildi ve Sean Fullan tarafından düzenlendi. Klip, Metallica'nın kayıtları sırasında çekilen Metallica'nın Hayatında Bir Buçuk Yıl belgeselinden bölümlerden oluşuyor.Ağustos 2021'de müzik videosu YouTube'da bir milyar kez görüntülendi ve Metallica'nın bunu yapan ilk müzik videosu oldu.
11 yaşındaydım İngilizce öğretmenimiz yıl sonu gösterisi için ingilizce şarkılar söyleyeceğimiz hem ingilizcesi hem sesi iyi öğrenci bulmanın zorluğuyla mini bir koro oluşturmuştu.Kendimi öne atmadığım işimi yaparak birilerinin beni görmesini beklediğim için dışarıdan utangaç içine kapanık görünen ama birçok etkinliğe dahil olan ve onların içine dahil olduğu anda hele ki sahnede bu kabuğunu tamamiyle atan hevesli bir öğrenciydim.Sesimin iyi olduğu bilinmiyordu sadece en iyi ingilizce bende olduğu için öğretmenimiz diğer öğrencilerle toplandığı yere beni denemek için çağırdı.Öğretmenimizin oğlu vardı ve elektrogitar çalıyordu.Kendimi göstermeyi başardım ve beğenidim oğlu bana Nothing Else Matters'i söyletmek ve şarkıya calismami istedi çalayım hatta teneffüsteyken dedi diğerlerinin çok ilgisini çekmedi çıktılar ben kaldım ve o büyülü ezgileri çalmasıyla tüylerim diken diken oldu gözlerim doldu hele ki soloda kendimden koptum ve ben bu müziğe işte orada tam anlamıyla aşık oldum.Daha önceleri de müziği çok seviyordum türkçe rock da dinliyordum ama eksik olan bir şeyler vardı ama bu müziği duyar duymaz evet işte bu dedim.Derse geçtik ama benim aklımda hala o melodi çalmaya devam ediyordu ve bir an önce eve gidip bulup dinlemek istiyordum kafamdaki tek şey buydu.Eve gidip şarkıyı bulduğumda (yazım hatalarıyla bulmam biraz zor olmuş olsa da) uyuyana kadar defalarca dinledim ve o günden itibaren önümde kocaman keşfedilmeyi bekleyen bir metal müzik arşivi vardı.Koroya gelirsek ertesi gün okula hepsini ezberleyerek gitmeme rağmen ögretmenimizin oğlunun sadece bir süreliğine yardimci olur diye gelmiş olduğunu öğrendim ve öğretmenimiz de aman bırak onu daha populer seyler soyleyelim demesiyle hayal kirikligina ugramam bir oldu.Yani bu şarkının popülerliğinden yakınmayı bırakın sevgili metalseverler hala o kadar da popüler değil.Hayattaki en büyük tutkularımdan olan bu müzikle tanışmamın böylesine bir tesadüfe dayanması benim için çok özel.Tahmin edebiliyorum ki bu şarkı bu grup ve bu albüm pek çok metalseveri ihtiyacı olan metal müzik dünyasına adım attırmıştır ve attırmaya da devam ediyordur.
9. Of Wolf And Man
Yapımcı Bob Rock, Musicradar.com'a 2011'de verdiği bir röportajda, vokalist James Hetfield'ın bu şarkı için söylediği sözler hakkında başlangıçta şüpheleri olduğunu hatırladı. Şöyle açıkladı: "Dürüst olacağım: İlk başta bir kurt hakkında yazmanın aptalca olduğunu düşündüm. 'Ah, harika, bir kurt hakkında bir şarkı. peki piramitler hakkında falan yaz.' Metal bu tür alanlara girdiğinde olay örgüsünü kaybediyorum.Sonra, James'in sözlerine daha fazla girdikçe, şarkının saçma olmadığını, dünyevi bir yanı olduğunu fark ettim.Şarkıyı baştan sona anlatmaktan bahsettik. bir dönüşüm, bir nevi şarkı sözlerini yansıtıyor. Biraz zaman aldı. Oraya tam olarak ulaştık mı emin değilim ama yolun büyük bölümünde oraya ulaştık." Biology Letters dergisinde yayınlanan 2009 tarihli bir çalışmada, bilim adamları tamarin maymunları için müzik çaldılar. Maymunların davranışları, Samuel Barber, Nine Inch Nails veya Tool dinlerken gözle görülür şekilde değişmedi. Ama "Of Wolf And Man"i duyduklarında fark edilir derecede sakinleştiler.
10. The God That Failed
"The God That Failed", Hetfield'ın annesinin kanserden ölmesini ve onu tıbbi tedavi görmekten alıkoyan Hıristiyan Bilimi inançlarını konu alıyordu.Sözler ve şarkı malzemesi, Hetfield'ın annesinin ölümüyle ilgili koşullar nedeniyle duyduğu acıdan esinlenmiştir.Yalnızca Tanrı'nın onu iyileştireceğine olan inancına güvenerek tıbbi müdahaleyi reddettikten sonra kanserden öldü.Hetfield, Hıristiyan Bilimi inançlarını takip etmemiş olsaydı hayatta kalabileceğini hissetti.Şarkının ana teması, inanç ve insanın ona güvenmesi ve iyileştirmeyi başaramayan bir Tanrı'ya karşılıksız inançtır.
Başlangıcındaki bass riffine bayıldığım bu şarkıyı James Hetfield, "Yavaş, ağır ve çirkin" olarak tanımladı. Baş gitarist Kirk Hammett, şarkıdaki solosunun başlangıcını şöyle anlatıyor: "Her şeyi hallettim ama uymadı çünkü başı, gerçekten ağır riffing ve akortlama ile karakterize edilen şarkı için fazla bluesluydu." Birlikte, Hammett'in ahenk katmak istediği bir melodi bestelediler. Yapımcı, bunun şarkının sesini çok "güzel" yapacağını öne sürdü ve bunun yerine melodiyi bir oktav daha yüksek çalmayı tavsiye etti. Son gitar solosu, albümün kaydı sırasında gitaristin bir düzineden fazla performansından bir araya getirildi. Hammett ortaya çıkan eseri albümdeki en sevdiği sololardan biri olarak adlandırıyor.
Baylor Üniversitesi Din Yardımcı Doçenti Paul Martens, şarkının "Alabama Atheist" ve "The Secular Web" gibi bazı din karşıtı gruplar tarafından beğenildiğine dikkat çekiyor. Ancak Martens, Hetfield'ın şarkıdaki Tanrı'nın başarısızlığını kutlamadığını, bunun yerine annesinin inancı ve ölümü aracılığıyla Tanrı'yı hayatın anlamsızlığına katkıda bulunduğu için suçladığını belirtiyor.
11. My Friend Of Misery
Jason Newsted "My Friend of Misery"nin bestesini yaptı. Şarkı, Metallica'nın daha önceki albümlerinde her zaman bir tane olan enstrümantallerden biri olmak için tasarlanmıştı ancak daha sonra bu şarkıya söz yazıldı. Şarkılar 1990'ın ortasında yazıldı.Bu şarkının kökeni, basçı Jason Newsted'in rifften türüyor. Yapımcı Bob Rock şöyle açıkladı: "Onun girişiyle başladı, bu yüzden bu parça üzerinde çalışmanın büyük bir kısmı, harika bir riff'i uçup gidecek ve gerçekten yerlere gidecek bir şarkıya dönüştürmek için harcandı." Newsted, şarkıyı James Hetfield ve Lars Ulrich ile birlikte yazdı. Efsane bas riffi ve devaminda gelen melodiler solosu sözleri derken cidden özel bir parça.
12. The Struggle Within
Bu, Metallica'nın The Black Album stüdyo kaydındaki son gününde yazılmış ve söylenmişti. Grubun söz yazarı James Hetfield'ın enerjisi tükenmişti ve o zamandan beri bu şarkının sözlerini bulmakta yaşadığı sorunun "iç mücadele" olduğunu kabul etti. Geriye dönüp bakıldığında, şarkıyı o sırada hissettiği öfkenin ve bununla başa çıkma mücadelesinin bir göstergesi olarak da görüyor. Hetfield, "Ben psikiyatrist değilim, ama o tam da öyle" dedi
Comments