top of page
  • Yazarın fotoğrafıKubilay Mehmet Batur

Türkiye'de Metal Fırtınası: Big Four'un Türkiye Gençliğine Etkisi


1990'lı Yıllarda Türkiye'nin Metal Müzikle Tanışması ve Yaygınlaşması


1980'lerin sonu ve 1990'ların başı, Türkiye'de metal müziğin yeraltı sahnesinde kendine yer bulduğu bir dönemdi. 1980'lerin sonlarında Türkiye, metal müzikle kısıtlı da olsa tanışmaya başladı. Dönemin sınırlı radyo programları, kasetler ve yerel müzik dükkanları aracılığıyla Metallica, Slayer, Megadeth ve Anthrax gibi gruplar, Türk gençleri arasında yavaş yavaş popülerlik kazanmaya başladı. O dönemde, Batı'ya açılma süreci de Türkiye'nin kültürel olarak dünya ile daha fazla etkileşimde bulunmasına olanak tanıdı. Batı'dan gelen heavy metal, death metal ve black metal gibi türler, gençler arasında hızla popüler hale geldi ancak bu müziğin karanlık ve agresif estetiği, toplumun daha muhafazakar kesimlerinde tedirginlik yarattı. Bu süreci ele alırken almadan önce büyütecimizi  “Big Four” konseptine doğrultmamız gerekiyor.





Dört Büyük Grup Eyvallah ama Kime Göre Neye Göre Abi?


"Big Four" (Büyük Dörtlü) thrash metal terimi, 2000'lerin başında, bu müzik türünün en önde gelen ve etkili dört grubu olan Metallica, Slayer, Megadeth ve Anthrax'ı tanımlamak için ortaya çıktı. Bu gruplar, 1980'ler boyunca thrash metalin gelişimine ve popülerleşmesine yaptıkları büyük katkılarla tanındılar. Thrash metal; hızlı tempoları, agresif gitar riff'leri ve toplumsal farkındalık içeren ya da karanlık sözlerle bilinen bir müzik türü olarak yorumlanabilir. O dönemde henüz metal müzik okur yazarlığı gelişmediği ya da çok kısıtlı olduğu için "Büyük Dörtlü" fenomeninin doğuşu o dönem ki dinleyicinin kanaatine kalan bir durumdu aslında. O dönemde ki (1990-2000) popüler sanatçıların Tarkan, Sezen Aksu, Mustafa Sandal, Kenan Doğulu gibi isimler olduğu göz önüne alınırsa metal müzik Türk Müzik piyasasında bir devrim yaratmıştı

 

"Big Four" Teriminin Kökeni


  • Toplumsal Refleks (1990-2002): "Big Four" terimi bu dönemlerde yaygınlaşmaya başladı, ancak başlangıçta resmi bir tanım değildi. Hayranlar ve müzik gazetecileri, bu dört grubu, thrash metal içindeki ticari olarak en başarılı ve müzikal olarak etkili gruplar olarak bir araya getirmek için bu terimi kullanmaya başladılar. Dolayısıyla terim için organik bir toplumsal yargı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu dönemde çok farkına varılmasa da bu refleks hype treninin kalkışını sembolize edecekti.


  • Metallica'nın "Some Kind of Monster" Belgeseli (2004): Bu terim, Metallica'nın belgesel filmi "Some Kind of Monster"ın yayımlanmasının ardından daha fazla tanınır hale geldi. Filmde, bu grupların etkisi ve mirası tartışıldı bu da terimin medya ve hayranlar arasında daha yaygın olarak kullanılmasına yol açtı. Terim toplumdaki görünürlüğünü pekiştirmiş ve yükselen bir trend olarak rağbet görmüştü.



Big Four Turnesi


  • 2010: "Big Four" konsepti, 2010 yılında bu grupların ilk kez aynı sahneyi paylaşmalarıyla resmiyet kazandı. Eee ne de olsa terim organik olarak kendi kendini pazarlamıştı. Nitekim bu tarihi konser serisinin ilki 16 Haziran 2010'da Polonya'nın Varşova kentinde gerçekleşti. Turne, birkaç Avrupa ülkesinde devam etti ve Bulgaristan'ın Sofya kentinde yapılan ve dünya çapında sinemalara canlı olarak yayınlanan, daha sonra DVD olarak piyasaya sürülen bir konserle son buldu.




"Big Four" terimi, o zamandan beri metal müzik tarihinin tanımlayıcı bir terimi haline geldi ve bu dört grubun thrash metal türü ve ötesindeki egemenliğini ve etkisini simgeledi.


Bonus:



0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page